Yaşamanın temel kuralı şudur: ne yaparsanız o size aynen geri gelir.
Eğer sert sözcükler kullanırsanız geri geleceklerdir.
Eğer insanları incitirseniz, bu size geri gelecektir.
Bir defasında bir kaç arkadaşımla Matheran'daydım. Yankı Noktası
denilen bir yeri gezmeye gittik. Bizimle beraber olan bir adam köpek
gibi havlamaya başladı ve etraftaki tüm vadiler ve dağlar sanki
oralarda binlerce köpek varmış gibi havlamaya başladı.
Adama şöyle dedim, "Neden bir şarkı söylemiyosun? Çünkü bu dağlar
sadece verdiğini geri veriyorlar. Eğer bir köpek gibi havlarsan onlar
da köpek olur.
Neden bir şarkı söylemiyorsun? Ve adam bir şarkı söylemeye
başladı...ve üstümüze onun bu güzel şarkısı yağdı. Tüm vadilerden ve
dağlardan bu şarkı bize geri gelmeye başladı."
Oradaki insanlara yaşamın da bir yankı noktası olduğunu söyledim.
Size onu geri verir. Daha önce ektiğiniz ürünü biçmelisiniz. Zehir
tohumları ekerek nektar biçmeyi ummayın; zehir tohumlarıyla nektar elde
edemezsiniz.
Zehir daha çok zehir getirecektir. Nektar tohumları ekin ve nektar biçin.
Her durumda onu sevebileceğiniz yollar ve vasıtalar bulun,
Size çok iğrenç gelen birinin bile onda sevebileceğiniz birşeyi vardır.
Tanrı bir mevcudiyetti;
eğer Tanrı ile paylaşım içinde olmak istiyorsanız, sadece varoluşunuzu
gerçekleştirmeniz gerekir ve çilekeşlik, yoga, oruç v.s. yoluyla değil
- yaratıcılık yoluyla olur bu.
Sevgisiz yaşam yaşamsız yaşama benzer.
Bir insan azami noktada yaşamalıdır.
En üst derecede yaşamalıdır, yoğun tutkulu, her an ilgili - o derece ki
hiç bir şeyi geride bırakmadan, sanki o an son an olacakmış gibi.
Her an sanki son anmış gibi yaşayın. Herşeyi ortaya koyun, herşeyi
riske atın, çok şaşıracaksınız yaşam müthiş bir mucize olur o zaman